Uzay Hukuku Toplumu nasıl etkiler?

               Beşeri Bilimler ya da toplumsal bilim denildiğinde aslında akla öncelikle gelmesi gereken Hukuk, maalesef ülkemizde çok da projelendirme safhasına girmemektedir. Bu açıdan bilhassa Uzay Hukuku gibi evrensel bir hukuk dalı aslında tam olarak Beşeri Bilimlerde İlerme sağlayacaktır. Zira, hem hukuk bilimi hem de uzay bilimlerinin ortak noktası olan uzay hukukunun yerel hatta uluslararası bir mevzuata kavuşmasıyla, temel beşeri bilimlerden olan sosyoloji uzay sosyolojisine, psikoloji uzay psikolojisine, turizm uzay turizmine, ekonomi uzay ekonomisine, vb. gibi evrilecektir. Böylece hem yaşadığımız uzay çağının gereklilikleri sağlanmış olacak, hem de bu bilim dallarında ilerleme kaydedilecektir. Hatta Uzay Hukuku’nun yeterli ekipmanlarla duyurulması sayesinde bu alanda nitelikli personel de kazanılmaya başlayacaktır.

                Biz Dernek olarak zaten Uzaya Hukuk ve Bilim Derneği çatısı altında çalışırken dört bir yandan mesleki alandan insanlarla bir araya bu amaçla geldik, beşeri bilimlerin ve hatta teknik bilimlerin de uzay çağını yakalaması ve onun altında bütünleşebilmemiz için bu tarz bir tasarıyı gündeme taşıma kararı aldık. Dolayısıyla, Uzay Hukuku Mevzuat Tasarısı, her ne kadar geleceğe yönelik gibi görünmekteyse de, aslında bu alan kültürel ve sanatsal şekillendirmelere de yol açacaktır, onları da uzay çağına yakışır seviyelere getirecektir. Kültürel etkiler ise, insan kaynağının artık uzay bilimleri etrafında çalışmasıyla ortaya çıkacak sonuçlara göre şekillenecektir. Yeni bir uzay çağı kültürü meydana gelecektir. Teknolojik ilerlemelerin şu anda bilinçsiz bir kültürel toplum ortaya çıkardığını görmekteyiz, ancak uzay çağı kültürünün hukuk birimi nazarında şekillenmesiyle, yeni nesiller bilinçli bir kültürel düzeyi meydana getirmeye başlayacaktır.

                   Bunlardan en önemlisi de internet ve sosyal medyadır. Zaman zaman, NASA’nın ve ESA’nın uzaya gönderdiği farklı uzay araçlarıyla her bir vatandaşımızın da heyecan duyduğunu görmekteyiz. Örneğin, Mars’a 2014 yılında varan Curiosity uzay aracına isim etiketi ekleyen yüzbinlerce gencimiz olmuştur. Yakın zamanda da yine Mars’a gönderilen Perseverance uzay aracına yine yüzbinlerce vatandaşımız isimlerini ekleterek Mars topraklarına gömülmesini istemişlerdir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada ülkemizde genç nüfusun örnek aldığı birinci isim Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan iken, ikinci isim ise SpaceX ve Tesla kurucusu ve sahibi Elon Musk’tır. Bu aslında örnek alınması gereken ve dikkat çekilmesi gereken bir konudur. Artık genç nesil süper kahramanlar ve çizgi romanlardan daha fazla uzay çalışmaları yapan isimleri ve şirketleri takip etmektedir. Yine Elon Musk’ın Mars’ta kendi hukuk sistemini kuracağını söylemesiyle ülkemizdeki genç nüfus dahil farklı millet ve kültürlerden birçok insan kendisini Mars’a götürmesini beklemektedir. Ancak burada asıl önemli olan, Amerika Birleşik Devletlerinin Dünya’daki en yoğun uzay çalışmalarını yapan ülke olduğu bilgisinin yanında, uzay hukuku mevzuatı çalışmalarının da en fazla olduğu ülke konumunda olmasıdır. Elon Musk’ın bu kadar popüler bir isim olmasının altında, 1970’lerden beri Devletin özel şirketlere uzay çalışmaları alanında açmış olduğu yasal serbestiyet mekanizması gelir.

                      Tüm bu örnekler bize şunu göstermektedir: Bilinçli ve nitelikli bir uzay çalışması yapılabilmesi için herşey gibi öncelik ideal bir uzay hukuku mevzuatının olmasıdır. Gerek şahıslara gerek devlete gerekse özel şirketlere yönelik çıkarılacak uzay hukuku mevzuatlarıyla nitelikli bir uzay çağı kültürünün olması mümkündür. Biz, zaten Dünya olarak bir uzay cisminin içerisinde yaşamaktayız. Farkında olsak da olmasak da, sosyal medyanın her türlü etkisiyle beraber küreselleşme de bizi her yönüyle etkilemektedir. Bu açıdan, nitelikli bir nicelik daha da önem kazanmıştır. Artık şu kesin olarak bilinmelidir ki; sanat, ticaret, eğlence dahil tüm sosyal alanlar ve kültürel etkilenmeler, tamamen uzay çağının getirdikleri nedeniyle değişmekte ve evrilmektedir. Nasıl ki günümüzde ceza hukuku, kabahatler hukuku ve ticaret hukuku düzenlemeleri, geçmişten günümüze yaptırımlar ve düzenleme ve disiplin mekanizmalarıyla bizim günlük yaşantımızı düzenleyerek kültürel hayatımızı da şekillendirmekte ise, işte uzay hukuku mevzuatları da sadece uzay ve ötesi olarak düşünülmemeli, bizim kültürümüzü tamamen şekillendirecek ve değiştirecek hatta olması gerekeni yani bizim tarihsel sürecimizi de aslımıza uygun, örf ve adetlerimize uygun, kendi milli değerlerimize uygun insani düsturlarla ve ahlaki düsturlarla hedefine ulaştıran bir temel hukuk mekanizmaları olacak, uzay hukuku külliyatı bizi bu alanda nitelikli birer toplumsal fert haline getirecektir.

            Bu bilinçte olmayı bekleyen ve yabancı kültürel özentileri alan milyonlarca gencimiz olduğunu hatırlayınca, söylediklerimizin nasıl önemli birer mevzuat olduğunu da anlayabileceksiniz. İşte Uzay Hukuku alanında yapacağımız her bir hukuksal düzenlemeyle, bizi biz yapan tarihsel değerlere uygun, tüm insanlığın ortak alanı, tüm insanlığın hak ve hürriyetlerini koruyan ahlaki değerlere sahip birer insan olabilmenin yolunu da biz uzay çağında uzay hukuku mevzuatlar bütününün yerine getireceğine inanıyoruz.

 

 
Görüntülenme Sayısı: 872