Adli Astronomi

Kapak Fotoğrafı: Vincent Van Gogh’un Evening Landscape with Rising Moon (Akşam Manzarası ve Yükselen Ay) tablosu.

Neredeyse bütün bilim dalları iç içe olan astronomi en eski ama kendisini sürekli güncellemesiyle en yeni bilim dallarından biridir. Geleceğin meslekleri arasında gösterilen uzay hukuku, uzay mimarisi, asteroit madenciliği gibi alanlarda ülkeler personel yetiştirmek istiyor ise astronomi eğitimine gerekli önemi vermek zorundadır. Adli astronomi de gelişmek için kendisine yatırım bekleyen adli bilim bir dalıdır.

Peki, adli astronomi nedir ve ne iş yapar?

Adli astronomi, gökyüzünün geçmiş zamanlarda olan görünümünü ve gökcisimlerinin konumlarını göstermeye yarayan adli bilimin bir dalıdır. Adli bilimde, edebiyatta, tarihsel olaylarda ve sanat tarihinde adli astronomi kullanılmaktadır. Ülkemizde bazı davalarda astronomi, adaletin sağlanmasında katkı sağlıyor. Bu alanda Kandilli Rasathanesi’ne gerekli davalarda başvurular olmaktadır. Örneğin; 1992 yılında bir asteğmen yüzbaşını dövmüştür. Asteğmen kendisini savunduğunda havanın çok karanlık olduğunu ve yüzünü göremediğini, o kişinin bir er olduğunu düşünerek dövdüğünü söylemiştir. Burada astronomi devreye girmiştir ve kavganın olduğu gün Ay’ın dolunay evresinde olduğunu ve hiçbir ışık kaynağı olmasa da insanların birbirlerinin yüzünü seçebileceğini söylemiştir. Bu sonuçtan sonra asteğmene ne oldu diye de merak etmiyor değilim. Bir trafik kazası olduğunu düşünelim. Bu kazanın davası kazadan 3 ay sonra görüldü diyelim. Eğer kaza yapan kişinin hava çok karanlıktı etrafta aydınlatmalar yoktu bu yüzden göremedim dediğini düşünelim. Burada devreye yine adli astronomi giriyor. O dönemde Ay’ın hangi evrede olduğu önemli. Kaza yapan kişi asteğmenin durumuna düşebilir.

Bu arada yazının kapak fotoğrafına baktığınızda adli astronomi ile ne alakası var diye düşünmüş olabilirsiniz. Van Gogh’un ünlü eserlerinden birisi olan Evening Landscape with Rising Moon tablosunda ki gizem adli astronomi sayesinde çözülmüştür. 2003 yılında SWT fizik profesörleri Donald Olson ve Russell Doescher, İngiliz Profesör Marilynn Olson ile birlikte Sky & Telescope dergisinin Temmuz 2003 sayısında bu ünlü tablo hakkında bir makale yayınladılar. Tablonun tam olarak ne zaman resmedildiği bilinmemekteydi. Bu tabloda ilk zamanlarda dağın arkasından Güneş’in battığı düşünülmüş. Tablonun üzerinde derin bir çalışma yapan bilim insanları; oradaki gökcisminin Güneş değil Ay olduğunu, Ay’ın doğmaya başladığını, tabloda yer alan buğdayın hangi tarihler arasında hasat edileceği, bu tabloda çizilmiş yerin gerçek bir yer olduğunu, Ay’ın hangi günde resimde yer alan bölgeden tam olarak doğacağını ve bazı önemli sonuçları adli astronomi sayesinde bulabilmişlerdir.

Geçmiş yıllarda oluşmuş meteor olaylarını incelerken de yine adli astronomiye başvurmuş oluyorsunuz.

                     Frederic Edwin Church, The Meteor of 1860

         Görsel Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/1860_Great_Meteor

Astronomlar ve astrofizikçiler sürekli evreni incelemeye çalışırlar. Yıldızlardan ve galaksilerden alınan tek şey ışıktır. Bu ışığı inceleyerek yıldızlar, galaksiler ve diğer gök cisimleri hakkında bilgi edinmeye çalışırlar. Peki, burada astronomların yaptığı çalışmalarda adli astronomiye girmiyor mu?

Yengeç Bulutsusu

Görsel Kaynak: https://spaceplace.nasa.gov/supernova/en/

Ölmüş bir yıldızın kalıntısı hakkında bilgi edinmek ve bu ölümden sonra yakında yer alan komşu yıldızlar nasıl etkilenmiş bunu incelemekte bir adli astronomi değil midir?

 

Dipnot: Bu yazı, 15 Şubat 2021 tarihinde ilk olarak kozmikanafor.com sitesinde yayınlanmıştır.

 

Kaynaklar:

Görüntülenme Sayısı: 1187